instagram sayfamız:
''İlk filmimi nasıl Amerika'da yönettim?'' videosu:
En iyi film stüdyosu Pixar ve Steve Jobs:
filme gitmeden önce instagram sayfası:
Marvel filmleri sinemanın içine ediyor:
Keanu Reeves: trajik hayat, harika bi insan
Savaş filmleri birkaç sebepten dolayı çok ilgimi çekiyor. İnsanlar günlük hayatta içlerindeki şiddet hissini bastırıyor. Şiddet duygusu eğlence yoluyla tüm kitlelere ulaşsa da savaşlarda bu şiddetin gerçekten insanları nasıl etkilediğini görüyoruz. Savaşlar kazanılsa da kaybedilse de, bir sonuca bağlanmasa da bir şekilde insanların ölümüne yol açıyor ve savaşa katılıp yaşayanların psikolojisi de derin bir biçimde etkileniyor.
Savaş filmlerinin bir önemi daha var. Gazetelerde ve haberlerde savaşların vahşeti daha çok ölen kişi sayısıyla ve yaşanan olayların anlatılmasıyla veriliyor. Savaş filmleriylse sizi direkt olarak olayın içine sokuyor.
Bu açıdan savaş filmlerinin tarih boyunca değişimi ve gelişimi de ilgi çekici. Sinemanın yükseliş dönemi 1. ve 2. dünya savaşına denk geldiği için bu sıralar birçok ülke kendi ülkesinin kahramanlığını gösteren propaganda savaş filmleri çekiyor. Özellikle savaşlar yaşandığı sırada çekilen filmler genelde tek taraflı oluyor. Zaten ülkeniz savaştayken savaşı sorgulayan bir film çekerseniz büyük ihtimalle başınız derde girer. Özellikle 2. dünya savaşı sırasında devletler propaganda filmlerine özel bütçe ayırıyorlardı. Yine de eski ve çok iyi olan birçok savaş filmi var. işler de oluyor. Tarihin ilk büyük ve önemli savaş filmlerinden biri 1927’de çekilen The Wings. Filmde 1. dünya savaşı için Fransa’ya giden 2 Amerika’lı pilotun hikayesi anlatılıyor. Günümüzde bile zevkle izlenen uçak savaşı sahnelerine sahip iki buçuk saatlik bu film tarihin ilk en iyi film Oscar’ının da sahibi.
1930’daysa filmlerin savaşa bakış açısının değişmesinde önemli bir rol oynayan şu filmi görüyoruz. Alman bir yazarın romanından uyarlanan Amerikan filmi, askere yazdırılan Alman öğrencilerin 1. dünya savaşındaki hikayesini anlatıyor. Öğrenciler pek bir bilgileri olmadan girdikleri savaşta algılarını kaybederek yavaş yavaş gerçeklikten kopuyorlar. Filmde Paul karakterinin Fransız bir askeri vurduktan sonra ağlayarak kendini korumaya çalıştığı sahne çok etkileyici. 86 yıl önce çekilmiş filmin çoğu savaş sahnesi günümüz filmlerine ilham oldu. Etkileyici.
Ex
Vietnam Savaşıyla beraber savaş filmlerinde yeni bir sayfa açıldı. Propagandadan çok Amerika’nın Vietnam’da yaptığı saçmalıkları ve genel olarak savaşın getirdiği yıkımı anlatan bir sürü klasik film vizyona girdi. Tabii bu savaşı doğrulamaya çalışan filmlerin bitmesine sebep olmadı. Örneğin American Sniper’da yaptığı şeyde hiçbir sıkıntı görmeyen bir askerle karşılaştık.
Biz bu videoyu 29 Kasım’da vizyona girecek savaş filmi Midway’i konuşmak için yaptık. Epik aksiyon filmleriyle bilinen Roland Emerich’in yeni filmi Midway, 2. Dünya savaşını başlatan Pearl Harbor’ın devamında gerçekleşen bir savaşı anlatıyor. Pearl Harbor’da askeri gücünün büyük bir bölümünü kaybeden Amerika, istihbaratı sayesinde Japonya’nın pasifik okyanusunun ortasında onlara bir tuzak kurduğunu öğreniyor. Filmde Japonya ve Amerika arasında geçen ve Amerika sınırlarının belirlenmesinde büyük önem taşıyan savaş hem Amerika hem de Japonya perspektifinden anlatılıyor. Satranç oyununa benzeyen savaşın iki tarafını da görüyorsunuz. Daha önce bu savaşla ilgili 1976 bir film çekilse de bu çok başarılı olamadı. Yani Midway savaşın bu şekilde ve bu teknikle çekilmiş tek filmi.
0 Comments